Kötü haberlere bağımlılık: Doom-scrolling

 Kötü haberlere bağımlılık: Doom-scrolling

İnternet ve sosyal medya hayatımıza birçok farklılığın yanında bunları tanımlamak için kullandığımız yeni kelimeler ve kalıplar da kazandırdı. Bunlardan biri de Doomscrolling.

Tam anlamıyla Türkçe bir karşılığı olmayan bu kelime, son dönemlerde tüm dünyada etkisini gösteren COVID-19 ve dünyada yaşanan diğer olaylar ile beraber sosyal medyanın gitgide negatif ve karamsar bir hale gelen paylaşımlarını ve bunların biz kullanıcılarda yarattığı bağımlılık hissini anlatmak için kullanılıyor. Her gün haberleri izlemek için televizyonu açarken ya da sosyal medyada haber takip etmek için elinize telefonu aldığınızda “bugün nasıl felaketler oldu” diye düşünüyorsanız, her gün internette gördüğünüz kötü bir haber dikkatinizi çekiyorsa ve tüm bunların sizi psikolojik olarak etkilediğini bilmenize rağmen takip etmek için vakit harcıyorsanız işte bunun adı doomscrolling.

Çok daha geniş bir açı ile olayları takip edebilmemiz bizde daha fazla öğrenme isteği yaratıyor. Ayrıca kötü haberler genellikle paniğe sebep olduklarından kendimizi korumak için daha fazlasını öğrenmeye yöneliyoruz.

Doomscrolling’in psikolojiyi kötü bir şekilde etkilediği aşikar. Gazeteciler için sosyal medyayı takip etmek, haber değeri yüksek olan negatif ve üzücü haberleri yakalamak son derece normal. Ancak, biz okuyucuların böyle bir zorunluluğu bulunmuyor. Belirli filtrelerle olabildiğince az doomscrolling yapmanıza yardımcı olacak araçlara başvurabilir ve “dijital minimalizm” gibi yöntemleri inceleyerek zihinsel sağlığınızı koruyabilirsiniz.

İlginizi Çekebilir